وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنزَلَ اللّهُ قَالُواْ بَلْ نَتَّبِعُ مَا أَلْفَيْنَا عَلَيْهِ آبَاءنَا أَوَلَوْ كَانَ آبَاؤُهُمْ لاَ يَعْقِلُونَ شَيْئاً وَلاَ يَهْتَدُونَ
ve izâ kîle
ve denildiği zaman, denildiğinde
lehum
onlara
ittebiû
tâbî olun
mâ enzele
indirdiği şey, indirdiğine
allâhu
Allah
kâlû
dediler
bel
hayır
nettebiu
biz tâbî oluruz
mâ
şey
elfeynâ
biz bulduk
aleyhi
onun üzerinde, ona
âbâe-nâ
babalarımız, atalarımız
e
mı
ve lev
ve şâyet, ise
kâne
oldu, idi
âbâu-hum
onların babaları, ataları
lâ ya'kılûne
akıl etmiyorlar
şey'en
bir şey
ve lâ yehtedûne
ve hidayete ermezler