وَلِلّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَأَيْنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجْهُ اللّهِ إِنَّ اللّهَ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
ve li allâhi
ve Allah içindir, Allah'ındır
el meşriku
şark, doğu
ve el magribu
ve garb, batı
fe
artık
eynemâ
hangi, herhangi, taraf
tuvellû
dönersiniz
fe
o zaman, artık
semme
orada
vechu allâhi
Allah'ın Zat'ı
inne
muhakkak ki
allâhe
Allah
vâsiun
vasi olan, kuşatan
alîmun
hakkıyla bilen, en iyi bilen