وَمَا تَنقِمُ مِنَّا إِلاَّ أَنْ آمَنَّا بِآيَاتِ رَبِّنَا لَمَّا جَاءتْنَا رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ
ve
ve
mâ
şey, olmama, yapmama
tenkımu
intikam alıyorsunuz
min-nâ
bizden
illâ
ancak, yalnız, ...’den başka
en âmen-nâ
bizim inanmamız
bi âyâti
âyetlerine
rabbi-nâ
Rabbimiz
lemmâ
olduğu zaman, olunca
câet-nâ
bize geldi
rabbe-nâ
Rabbimiz
efrıg
yağdır
aleynâ
bize, üzerimize
sabran
sabır
ve teveffe-nâ
ve bizi vefat ettir, öldür
muslimîne
müslüman, (ruhu, fizik vücudu, nefsi, iradesi) teslim olmuş olanlar