وَقَارُونَ وَفِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَلَقَدْ جَاءهُم مُّوسَى بِالْبَيِّنَاتِ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْأَرْضِ وَمَا كَانُوا سَابِقِينَ
ve kârûne
ve Karun
ve fir'avne
ve firavun
ve hâmâne
ve Haman
ve lekad
ve andolsun
câe-hum
onlara geldi
mûsâ
Musa
bi
ile
el beyyinâti
apaçık deliller
festekberû (fe istekberû)
böylece büyüklendiler
fî
içinde
el ardı
yeryüzü
ve mâ kânû
ve olmadılar
sâbikîne
geçenler (kurtulanlar)