إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلاً أُوْلَئِكَ لاَ خَلاَقَ لَهُمْ فِي الآخِرَةِ وَلاَ يُكَلِّمُهُمُ اللّهُ وَلاَ يَنظُرُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
inne ellezîne
muhakkak ki onlar
yeşterûne
satarlar
bi ahdi allâhi
Allah'ın ahdini
ve eymâni-him
ve yeminlerini
semenen kalîlen
az bir değer
ulâike
işte onlar
lâ halaka
nasip yoktur
lehum
onlar için
fî el âhırati
ahirette
ve lâ yukellimu-hum
ve onlarla konuşmayacak,
allâhu
Allah
ve lâ yenzuru
ve nazar etmeyecek, bakmayacak
ileyhim
onlara
yevme el kıyâmeti
kıyâmet günü
ve lâ yuzekkî-him
ve onları temize çıkarmayacak
ve lehum
ve onlar için
azâbun elîmun
elim azap, acı azap